adayısı olmayan mahalle yoktu eski zamanlarda tarihsel süreç içinde; mahallelerin namus ve düzenin teminatı olan kabadayılar, kendi içlerinde ayrışarak derinlere, karanlıklara inip; devlet içindeki derin meseleler, derin ilişkiler araştırıldıkça, "zirve"deki yerlerini, "baba" ve dolayısıyla örgütsel anlamda "mafya"ya evrilen isimlerle korudular. Bu kişiler özellikle Osmanlı zamanındaki toplumsal yaşamın sokağa yansıyan önemli karakterleri... Sabit bir işleri yokmuş, işsiz güçsüzlermiş açıkça... Hamam külhanlarında barınırmış geceleri, külhanbeyleri... Yine de külhanbeyi olmak için bazı koşullar gerekirmiş... Kabadayılar ise daha farklıymış külhanbeylerinden. Onlar, mahalle düzeninin teminatıymış bir nevi... Ve... Fransız Devrimi sonrası ortaya çıkan "mafya", elbette Türkiye'de de kendi figüranlarını buldu. Kabadayılar "baba" oldu, babalar da mafya örgütlenmesindeki yerlerini aldılar bir bir... İşte bu kitapta; Osmanlı dönemi kabadayılarının ve MİT kimlikli Alaattin Çakıcı'dan, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'a; "son kabadayı" addedilen Dündar Kılıç'tan, "delikanlı" olarak tabir edilen Sedat Peker'e kadar, mahalleden çıkıp gitgide derinleşerek yeraltına inen "kabadayı"lık kavramını sahiplenmiş 1950 sonrası birçok ismin, yani "mafya babaları"ın genel portresini çizmeye çalıştık. Ayrıca, dünyada mafyanın oluşumuna, gelişimine ve de dünyaca ünlü mafya babaları hakkındaki bilgilere de yer verdik...