Kalbe gömülenlerin de mezarı süslenmeli, Basılmamalı toprağına Elizya! Kara bir gürültü ile uyanırken sabah, Değmemeli ona! Ne gök gürültüsü, Ne de delici bir ahh… Neminden aldığın gözler ıslak olmalı hep. Kuru bir diyar kalmamalı oralardan. Kaç begonvil, kaç zambak yetişir, Kaç gelincik... Kırmızının düşünde. Kaç lale, kaç sümbül bilir misin Elizya? Gül'ü diyemedim diyemiyorum işte, Diktiğim her gülde soldu gülüşlerim, Örtüyor şimdi onlar kalbimin toprağını…