O kimdi? Mar’ın rüyası mı, Kumajinin kabusu mu? Sonsuza kadar aşkla sevilecek miydi, yoksa sonsuz aşkı mı seçecekti? Kendisinden beklenenleri mi yapacaktı yoksa yapacakları mı beklenecekti? Geleneklerle örülmüş Mar’ın kabuklarını kırıp cinayeti işleyen kanlı ellerin kalbine korku salabilecek miydi? Bıçak sırtındaydı. Yıllardır beklediği karar anı gelip kapısına dayanmıştı. Kararsızlık yaratılışın ihtişamına ağır gelecekti, alacağı tüm kararlar hücrelerine kodlanmıştı. Vakit dolduğuna göre yapması gereken, bedellerini ödeyerek kodların çözülmesine izin vermekti. Bilmediklerini öğrenecekti. Arzaher dünyasının görkemli şehirlerinin Mar’ın, Enlil’in ve Niferya’nın kaderlerinin tutkuyla ona bağlı olduğunu öğrenecekti. Kumajinin canını ne kadar yakabileceğini öğrenecekti. Element efendisi olmak, diğer Arzaherlerden ayrılmak, bilge savaşçılardan olmak demekti. Ama onun için daha fazlasıydı. Ölümün, hasretin, şefkatin, aşkın kaderinde bıraktığı ayak izlerini takip etmekti. O kaderini takip ederken sizler de onun yaşamış olduğu fantastik yolculuğun takibine hazır mısınız? Gözleriniz bir satırdan diğer satıra koştururken zihniniz Giz Dağı’nda, Anatolia Geçitleri’nde, Mar’da gezinecek. Kalbiniz onların kalbiyle atacak; Kılavuz, Sargon, Parh, Alap-Zi, Lu, Lya, Sarrumanni... Ve Evra, hayallerin ten bulduğu can...