Devletin ekonomideki rolünün ne olduğu veya ne olması gerektiği politik iktisadın en eski tartışma konularından birini oluşturmaktadır. Merkantilistler, korumacı devleti, Fizyokratlar doğal düzeni savunmuştur. Klasik İktisatçılar devletin ekonomiye müdahale etmemesini savunurken, Keynesyenler müdahaleci sosyal refah devletinden yana olmuşlardır. Son yıllarda ise Arz Yanlı İktisat, Monetarizm, Rasyonel Beklentiler, Avusturya İktisat Ekolü ve Anayasal iktisat gibi Neo-liberal yaklaşımlar, devletin ekonomik rolünü azaltmak İçin yoğun çaba harcamaktadır. Yapısalcı yaklaşımlar, gelişmiş ülkelerle azgelişmiş ülkeler arasında büyük yapısal forklılıklar bulunduğunu ve azgelişmiş ülkelerin ekonomik kalkınmalarını gerçekleştirmede devlete önemli görevler düştüğünü belirtmektedir. Neo-Keynesyenler ise Neo-liberal eleştirilere bir yanıt niteliği taşımaktadır. Devletin ekonomiye müdahalesini gerekli ve yararlı bulanlarla, devletin ekonomiye müdahalesini gereksiz ve zararlı bulanlar arasındaki çekişme günümüzde bile sürmektedir. O halde devlerin ekonomideki rolü ne olmalıdır? Devletten yerine getirmesi beklenen ekonomik işlevler nelerdir? Serbest piyasa ekonomisinin egemen olduğu toplumlarda devlete gerek yok mudur? Devletsiz toplum var mıdır? Devletin ekonomiye müdaholesi her zaman iyi sonuçlar mı yaratır? Devletin ekonomide yarattığı sorunlar nelerdir? Etkin bir devlet sistemi nasıl kurgulanabilir? Sosyal piyasa ekonomisi ne demektir? Serbest piyasa ekonomisinin eksikliklerini gidermede sosyal piyasa ekonomisi bir alternatif olorak değerlendirilebilir mi? Bu çalışmada tüm bu sorulara yanıt aranmaktadır.