çevrenin korunması konusunda heyecan duyulduğu bir gerçektir ancak bunda başarılı olmak başka bir şeydir. çevreyi korumak adına birçok kanun çıkarılmaktadır ama kanunlar bizatihi çevreyi koruyamaz veya kirliliği temizleyemezler. Kanunlar niyet ettikleri bu işi yapmaktan ziyade bunu yapma hedefiyle kurulmuş geniş bürokrasiler yaratarak büyük miktarlarda kaynak israfına sebep olurlar. Bu kitap bir paradoksa odaklanmakta, çevreyi koruma niyetleriyle yapılan kanunlar işe yaramadığı halde kapitalist Batı ülkelerinin, çevresel anlamda, nasıl daha başarılı olabildiğini açıklamaya çalışmaktadır. “çevre”nize daha farklı bakmanızda size rehberlik sunacak olan Eko-nomi özel mülkiyet, piyasa süreci ve çevre ilişkisi hakkında iyi bir giriş vaat ediyor.