Ekmeğimi Kazanırken, Gorki’nin otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabıdır. Yazarın hayatı anlama, insanları tanıma çabasını ve Rus köylülerinin, işçilerinin mücadelelerine tanık olma sürecini anlatır. Gorki, eserinde gençliğinin nerelerde geçtiğini, ne tür işlerde çalıştığını ve en önemlisi de kitaplara olan düşkünlüğünü ayrıntılarıyla anlatır. Gemide bulaşıkçılık yapar, ancak çalışma arkadaşlarına okumaktan keyif aldığı eserlerden, hayran olduğu yazarlardan bahsetmeden edemez. Okuduklarımız gösterir ki o, “ne iş olsa yaparım.” ifadesinin iticiliğine bir anlam kazandırmış, çalıştığı her işe adeta dünyanın en zevkli işiymişçesine bağlanmıştır. Haksız da değildir. Çünkü Gorki, çalıştığı bu işler sayesinde asıl yolunu bulur, üniversiteye gitmekte gecikmez. Bütün bu işlere girip çıkmanın bir bedeli vardır: Hayal kırıklığı. Ninesi ve dedesiyle yaşayan eserin başkarakteri Alyoşa, Gorki’nin yaşadığını tahmin ettiğimiz hayal kırıklığının, umudunu ne derece etkilediğini gösterir. “İnsanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.”