Rusya’nın Rus olma halinde insanın başını sıkça döndüren bir şey vardır. Ülkenin tarihini özellikle Rus olmayanlarla ama bazen de Ruslarla tartıştığınızda, tartışma tekrar ve tekrar, romantikleştirilen bir temele, bazılarının indirgenemez varsaydığı bir anımsamaya, merkezindeki kara kutuyla, anlatılamaz olan o Rus maneviyatına sapar. Sadece emsalsiz şekilde üzücü değil, açıklamaların emsaliz şekilde idrak edilemez, kaçamak açıklamalar oluşu da cabasıdır: Çok acı çeken Rusya; Küçük Ana Rusya... Rusya, Virginia Woolf’un Orlando’da ifade ettiği gibi, “günbatımlarının daha uzun, gün ağarmalarının daha ani olduğu ve cümlelerin, en iyi şekilde nasıl sonlandırılacağı hakkında duyulan şüphe yüzünden, yarım bırakıldığı bir yerdir.” Elinizdeki kitapta China Miéville, ideolojik mücadelelere uzak durarak, devrimci olayların baş döndürücü gerçekliğini keşfe çıkıyor. Bir rahibin ateist oğlundan, Rus devriminin edebi hikâyesi...

Benzer Kitaplar