Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir. Albert Einstein Karakterinde isyankarlık vardı. Belki de zihnini çalıştıran, onu bir deha haline getiren şey ruhundaki yaratıcılık ve özgürlük tutkusuydu. Gençliğinde olduğu gibi hayatının ileri dönemlerinde de sıkıntılı günler yaşadı. Babalık görevini yerine getirmekte güçlük çekiyordu, iş bulamıyordu. Her şeye rağmen Einstein başkalarının sormaktan çekindiği, uğraşmak istemediği ve hatta sıradan gördüğü her şeyi kendi dehasıyla sorguladı, keşifler yaptı, teoriler üretti ama hayatı bunlarla sınırlı değildi. O bilim insanlığının ötesinde bir kişiydi. İnsanlığa, barış dolu bir dünyaya ve bilime inanıyordu. 20. yüzyılın en önemli bilim insanlarından Albert Einstein’ın hayatı, tüm insanlığa ilham verecek nitelikte bir hikâye.