Ege Konçertosu nu elimde tutuyorum. Heyecanlıyım, yavaş yavaş sayfaların arasında dolaşmaya başlıyorum. Kitap beni birden bire gerilere götürüyor. Yıl 1980. Mine ile Bodrum’dayım. O yıllar yaprak yaprak önüme dökülmeye başlıyor. Onunla, kaldığım Heredot Otelin balkonunda çay içip sohbet ediyoruz: Bazen geceleri coşku içinde sabahlara değin konuşuyoruz. Beynimizde, yüreğimizde rüzgarlar esiyor. Ben genç bir yazarım, o genç bir arkeolog. Evi Mozolenin karşısında. Bir kedisi var, adı ‘Antik’. Maria Callas dinliyoruz. Derken bir sabah erkenden marş sesleri ile uyanıyorum. 1980 ihtilali olmuş. Otel odamın kapısı vuruluyor. Mine ben alıp evine götürüyor. Sokağa çıkma yasağı var. Evinin çatısından Bodrum Kalesi önüne demirlemiş savaş gemisini, yollarda gezen komandoları izliyoruz.