İçimde birikmiş öfkeleri de basabilir miydim bağrıma? Sensizlik naraları kol gezerken sabahlara gebe gecelerde, kıyametler koparken şah damarımın atışlarında, telvesinde pişmanlıklar çöreklenmiş bir kahve fincanı, üzerinde senin adın yazılı rehin ruhsatlı kalbim. Şimdi ertesi gün yok, ferda yok, yarın yok, deniz, denizim, denizlerim yok. Hepsi aynı kapıya çıkıyor. Yoksunluk ertesi gelecek zamanlar. Sanal dünyanın sanal yalanlarından ötesi yokmuş gibi yaşamak bana göre değildi biliyordum . Susan bir insanın alnında ki çatlaklardan sızarmış bütün sesler. Seslerini duymadığın çatlakları onarmaya çalışmayacağım. İnleseler de, feryat figan ağıt yaksalar da. Susuyorum bütün zamanlara, bütün sevdalara ve şah damarımdaki sana.

Benzer Kitaplar