Bu kitapta Necdet Sevinç’in iki oyununu sunuyoruz. Neredeyse hayatını sanık sandalyesinde geçiren Necdet Sevinç bu kez hâkim kürsüsünde. Necdet Sevinç mahşer mahkemesi de diyebileceğimiz bir mahkeme kurmuş. Oğuzhan’ı Mahkeme Başkanlığı’na getirmiş, Bilgehan ve Alpaslan Gazi’yi üye tayin etmiş. Türk Devletleri ve Türk İmparatorlukları Başsavcılığı makamına Atilla’yı oturtmuş. hem Timur’u yargılıyor. Hem Merzifonlu’yu hem Timur’un ağzından mesajlar veriyor, hem Merzifonlu’nun. Merzifonlu Alman Elçisi’ne diyor ki: - Şartı yokmuş. Şartınız olamazdı zaten! Şartları biz dikte ederdik. Şart koşma, şart ileri sürme hakkı yalnız ve sadece bize aitti! Yalnız ve sadece biz emrederdik! Benim yaşadığım yüzyılda ve daha önceki yüzyıllarda buyuruculuk Türk’ündü! Biz takdir ederdik! Biz talimat verirdik! Biz karar verirdik! Biz hükmederdik! Ol derdik, olurdu! Çünkü dünyanın bütün hükümdarları bizim memurlarımızdı!

Benzer Kitaplar