Ağaçlarla kardeş gibi yaşayan ve düşleri en az bizim gündelik yaşamımız kadar gerçek olan bir ırk, kendini gerçekçi Arz’lılara karşı nasıl savunabilir? Yazmak çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için; bu öyküyü yazması kolaydı ama pek keyifli değildi. Bana hiç seçenek bırakmadı. Ülserli bir patronun sekreterine mektup yazdırması gibi yazdırdı kendini bana. Ben orman ve düş üzerine yazmak istiyordum; yani belirli bir ekolojiyi içerden bir bakışla betimlemek, biraz da Hadfield’in ve Dement’in uyku düşlerinin işlevleri ve düşün yararları üzerine görüşleriyle oynamak istiyordum. Ama patron ekolojik dengenin tahrip edilmesinden ve duygusal dengenin rededilmesinden bahsetmek istiyordu. Oyun oynamak istemiyordu. Ahlak dersi veren öyküleri pek sevmem, çoğunlukla iyilik duygusundan yoksun olurlar. Umarım bu öykü öyle değilidr. Madem bir kere ahlak dersi vermek zorunda kaldım, şunu söyleyebilirim bir tek: Don Davidson olmak Raj Lyubov olmaktan daha da acı vericidir. Ursula K. LeGuin