Çokkültürlülük, genel özellikleri itibariyle, uluslararası göçler sonucunda göçmen azınlık statüsüne indirgenenler ile ulus-devletlerin içinde yer alan azınlıkların kültürel, toplumsal ve siyasi taleplerine karşılık olarak farklılıkların bir arada, birlikte yaşamasını sağlamaya yönelik bir çözüm arama girişimidir. Günümüzde, çok kültürlü olmayan toplumların sayısı oldukça azdır. Buna karşılık, çokkültürlülüğü toplumsal bir gerçeklik ve siyasi bir proje olarak uygulayan toplumların oranı ise giderek artmaktadır. Bu bağlamda, bir olgu olarak çokkültürlülük; azınlıkların, etnik grupların ve farklılıkların hem kültürel hem de aidiyetsel taleplerine karşılık olarak, devletlerin ya da ülkelerin toleransa dayalı bir şekilde farklılıkları tanıması esasına göre şekillenmektedir. Azınlıkların, etnik grupların ve göçmenlerin söz konusu taleplerine karşılık devletlerin gösterdiği tolerans, bir anlamda geçmişin asimilasyonist politikalarının yerine karşılıklı etkileşimi ve bu etkileşim bağlamında politik alanda yaşanan değişimi de işaret etmektedir.