Merhaba, Kutular, sandıklar, çekmeceler… Çizgili Kitaplar’a başlamak için iyi bir yer diye düşündük. Değil mi ki içlerine dünyalar sığıyor. Her zaman kendimize ait odalarımız olmasa da, kendimize ait çekmeceler, çeyiz sandıkları, kutular (ve hatta çantalar!) var. Kimi gayet tertipli, kimi derbeder. Sizinkiler nasıl? Dünyalarımızı, hatıralarımızı, umutlarımızı, sırlarımızı koyup onları orada unutuyor muyuz? Arada açıp bakıyor, karıştırıp hatırlıyor muyuz? Ne dersiniz, bütün bu kutular, sandıklar, çekmeceler bizim için birer “kurtarılmış bölge” midir, yoksa dünyaya açılmamızı zorlaştırırlar mı? Umuyoruz ki boyarken kendi hayatınız, hatıralarınız, umutlarınız ve sırlarınız hakkında düşünme fırsatı bulursunuz. Kimi zaman sadece böyle bir derinleşme bile nasıl güçlendiricidir… Neşeyle, zevkle boyayın, nasıl derler, tadını çıkarın!

Benzer Kitaplar