Siz hiç, gökyüzüne ellerinizi uzatıp yıldızları yakalamak istediniz mi? Siz hiç, çiçeklerin büyülü kokuları ve renkleri arasında dolaşırken hayretten ve heyecandan kalp atışlarınızın hızlandığı anları yaşadınız mı? Siz hiç, dünyanın çevresini ölçme merakı ile yalın ayak, heybenizde bir kuru ekmek, elinizde asanız ile seyyah misali şu yeryüzünde yürüyüşe çıktınız mı? Ya siz?.. Şöyle bir an hakikaten ve hakikatle düşünüp Allah’ın bizlere ilk emri olan “Yaratan Rabbinin adıyla oku!1” ayetinin akıllara ferahlık veren o güçlü nidasını yürekten duydunuz mu? Duydunuz da, kitapları -“Kitap”ı deyince yalnız şu basılı kitabı değil; insan, yürek, insanlık, akıl, dünya, kâinat denen kitapları- okumak, anlamak için sırtınızdan ter damlayarak saadet dolu ama bir o kadar da kararlı ve bilinçli bir yarışa girdiniz mi? “Bilgi” başta insanın yüreği olmak üzere “insan kitabı”na ve sonra diğer tüm kitaplara yazılmıştır. Biz insanlara düşen görev bu var olan bilgiyi azim, gayret ve farkındalık içinde araştırma, gözlemleme, okuma, yazma yollarıyla “bulmak”; akıl-yürek ilmi ile bildiklerimizi, bulduklarımızı bütün insanlıkla paylaşmaktır. İlmin sebebi “reyhan”ın kokusunu yakından tanımalıyız ki onu bulan “Reyhan” gibi biz de kokalım/ilim öğrenip ilim yayalım, “eser” bırakalım… Bu kitap size sizi / bizi (biz “insan”ı) bildirecek ve “Ebû Reyhân’ın hayatından ilhamla”, “insan olmanın, bilmenin, bulmanın” o muazzam ve sonsuz kokusunu (rayihasını), bilim dünyasında koşusunu bulduracak! “Dünyada” bir yolculuğa hazır mısınız?