1912 kışında ruhsal durumu endişe verici bir hal alan Rilke, uzun bir psikanaliz sürecine girmeyi düşündüğü bir dönemde, Prenses Maria von Thurn ve Taxis’in davetlisi olarak, Triest Körfezi’nde, uçurumlar üzerine kurulmuş Duino Şatosu’na gider. Adriyatik’in derin mavi sularına bakan bu şatonun eteklerinde, kayalar üzerinde gezinirken, rüzgârın uğultuları arasında esrik bir ses işitir: Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından? Aynı günün gecesinde, fırtınalı bir havada tavanarasındaki köhne bir odada ilk ağıdı yazıp çıkarır. Ardından da Gebsattel’e bir mektup yazarak tedaviye gerek kalmadığını bildirir.