Ülkelerindeki politik çalkantılara ve dış müdahalelere rağmen Araplar, güçlü kimliklerini koruyup geliştirebilmişlerdir. Batı dünyası kendi sorunlarına bilimin ışığında pratik çözümler ararken, Arap dünyası kendi sorunlarına bilimin ışığında pratik çözümler ararken, Arap dünyası ise hayata edebi ve felsefi açıdan bakmayı tercih etmiştir. Hazreti Muhammed ve takipçilerinin öğretileri doğrultusunda şekillenmiş bir kültür ortamında, Arap yazarlar toplumun genel eğilimlerini saptamış, onların ülkelerine olanbağlılıklarını ve -doğru ya da yanlış olsun- körü körüne sadakat gösterdikleri yöneticilerini göler önüne sermişlerdir...