Olağanüstü güzellikteki bir genç adamın, çekiciliğinden aldığı güçle zaman içinde yozlaşmasını anlatan Dorian Gray’irı Portresi, yayımlandığı zaman okurları da eleştirmenleri de derinden sarsmış ve Oscar Wilde isminin edebiyat tarihine kazınmasına neden olmuştur. Fakat günümüzdeki baskılarda temel alman metin, kitabın ilk olarak Lippincott’s Monthly Magazine’de çıkan ve tepki çektiği için dergi editörleri ve ardından bizzat Wilde tarafından sansürlenen halidir. Nicholas Frankel’ın editörlüğünü yaptığı bu baskıda, Dorian Gray’in Portresi’nin 1890’da dergiye teslim edilen sansürsüz nüshası esas alındı. Böylece Dorian Gray’in hikâyesi, “düzelti” adı altında hoyratça yapılan budamalardan, “ahlaksızca” olduğu düşüncesiyle “yumuşatılmış” ifadelerden arındırılıp, ilk defa Wilde’ın asıl kurguladığı biçimiyle hayat bulmuş oldu. Oscar Wilde, kendisini romandaki Basil Hallward karakteriyle özdeşleştirdiğini, ancak aslında Dorian olmak istediğini söylemiş, “Belki başka çağlarda,” diye de eklemiştir. Yaşadığı çağda zulüm gören ve “ahlak bozukluğundan” hapse atılan Wilde’ın gotik öğeler taşıyan büyüleyici romanı Dorian Gray’in Portresi, bugün nihayet özgün hali ve Ülker İnce’nin, Dünya Kitap dergisi, 2014 “Yılın Çeviri Kitabı Ödülü”nü alan Türkçesiyle okurların karşısına çıkıyor.