İnsanoğlu kuş misali ne zaman nerede olacağı belli olmaz. Kimi zaman zorunluluktan, kimi zaman görev icabı, kimi zaman da meraktan yaşadığı çevreden uzaklaşmak, farklı yerlerde bulunmak durumunda kalır. Bu farklı yerler bazen ülke sınırları dışına taşar, farklı kültürleri tanımaya vesile olur. Çağımız ulaşım imkânları ve turizmin hareketliliği ülkelerarası gidiş gelişleri kolaylaştırmış, yeni yerler görme fırsatı yakalamamızı sağlamıştır. Göçmenlik, millet olarak ruhumuza işlemiş olacak ki binlerce yıldır gitmediğimiz, ayak basmadığımız toprak kalmamış neredeyse. Özellikle Avrupa ve Asya kıtaları olmak üzere dünyanın her tarafında Türk’ün ayak izlerini görmek mümkün hale gelmiştir. Bulabildiğim imkânlardan yararlandığım nispette gittim, gezdim, gördüm; edindiğim bilgileri ve izlenimlerimi kendimce okuyucuya sunmak istedim. Her seyahat yazısı yazara göre bir üslup içerdiği gibi ben de bir seyahat kitabında ne görmek istediysem onu yansıtmayı tercih ettim. Kendi duygu ve düşüncelerimle birlikte oraları hiç görmemiş insanlara kültürel ve tarihi olarak bir nebze olsun tanıtabilmek, görmüş olanlara ise farklı bir gözle aynı mekânları ve kültürleri değerlendirme imkânı bulmalarına yardımcı olmak niyetiyle hazırlanmış bir çalışma olmasını arzu ettim.