Mayda, bu gece erken uyumak istiyordu fakat düşüncelerinin izin vereceğini sanmıyordu. Parmaklarını uyumakta olan kızının saçlarından tarar gibi geçirdi. Yanına uzandı. Yarın Salı idi, ne yapacağı konusunda hiç fikri yoktu. Henüz bitiremediği kitabı okumaya başladığında, büyülü sözlerin, değişmez sembollerin belagati uykusunu kaçırdı. Hayatındaki değişimleri aklından geçirdi. Yaşamın beklenmedik yüzüyle birden bire karşılaştığından beri sevdiği işini yapamıyor, konferanslara gidemiyor; ameliyatlara giremiyordu. Yelkeniyle az kalsın ölecekti. Evliydi ama kocası yanında değilken, inandığı bir aile huzuru kalmamıştı. Sanki kendi miracına yaklaşıyor, bütün hayatı ruhunun garip itirazlarıyla çalkalanıp duruyordu. ‘Mademki ne olduğumuzu sandığımız rollerle avunuyorduk! Bu gözler, gerçeği göremeyen körlüğümüzle niçin böyle ve niçin daima parıldadılar?’ Diseksiyon, büyük çıkarları için, bir insanın tüm hayatını kurgulayan insanların hikayesidir. Bununla birlikte, vuslatına eremeyen ebedi bir aşkın da hikayesidir. Babası tarafından tasallut altına alınan bir adamın, babasına duyduğu itirazı hatta isyanı içsel çatışmalarıyla birlikte anlatır. Kariyerinin doruğundaki bir kadının zengin yaşamındaki umutsuzlukları bu hikayede bir dram olarak karşımıza çıkar. Kocasından umudunu kestiği halde, bir aile bütünlüğü içinde olmakla tatmin olmaya çalışır.