Aşk ölümden en uzak nokta İnsanlar aşkı yaratmıyordu, Diri Aşk canlı bir hayvan gibi kendiliğinden vardı ve yaşamak için iki insanı bir araya getirip onların kanına giriyor, o kanda beslenip kendini var ediyordu. Nasıl bebek anne ve babayı bir araya getirerek kendini doğuruyor, sonra da büyütüyordu, Diri Aşk da öyleydi. Kendi hayatı vardı aşkın, bencil, öldürücü, bir ömür bekletici ve sonunda yok edici bir hayatı. Hayatını sürdürebilmek için ne ölüyü ne diriyi bırakıyordu, ne ölenle ölüyor ne bayılanla bayılıyordu. Herkesi uç uca ekliyor, bir gün bile cansız kalmıyordu. Adli Tıp’ta daire başkanı olan Kâmil, kurum çalışanı Agop’un tutkulu aşkına, insanların sevda peşinde işlediği cinayetlere, şehvet suçlarına şahit oldukça kendinde bir şeylerin eksik olduğuna karar verir. Âşık olma, hissetme özürlüdür Kâmil. Ama bunu değiştirmenin bir yolu da olabilir. Beyinde aşkın yarattığı kimyayı yeniden yaratabilirse aşkı da yaratmış olacaktır. Tahir Musa Ceylan’dan kalıplaşmış edebiyat formüllerine başkaldıran, kendi akışını ve kendine has edebiyatı yaratmak konusunda ısrarlı bir kitap Diri Aşk… Edebi, felsefi bir derinliği, dilin sınırlarını genişleterek ortaya koyan bir yazar var karşımızda.