Bu kitap toplum dediğimiz bütünün tüm parçalarının nasıl birbirleriyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Din ve siyaset alanındaki değişimin toplumun diğer kesimlerini etkilediği ve değişime uğrattığı gibi, her ikisinin de birbirini belirlemeye yönelik bir potansiyeli taşıdıklarının ipuçlarını veriyor. Kentleşmenin aile yapısına, aile yapısında meydana gelen değişimin dinsel oluşumları biçimlendirdiğini anlatıyor. Sosyolojinin bize öğrettiği de zaten bu değil mi? Türkiye'nin toplumsal dinamiklerinde din olgusuyla siyasetin birbiriyle etkileşiminin ortaya çıkardığı gerilimlerin ve siyasal arayışların analizi toplumsal yeniden üretim ile toplumsal transformasyonun kanaviçisini çiziyor. Toplumumuzu anlamaya davet ediyor.