"Söz söylemekte, kelimelerden üstün olan bir şey vardır ki söze tesir veren odur, bu da sözün söylenişindeki tatdır. Onun için söylenen sözden daha fazla söyleyiş tarzına bakılır." der Dale Carnegie. Çok haklıdır. Bugün sözleri ile kitleleri peşinden sürükleyenlere bakarsak hepsi de sözün kudretini iyi bilen ve söz sanatında zirveleşmiş isimlerdir. Bu kitapta diksiyonu anlatırken hitabet kurallarıyla da konuyu yoğurduk. Diksiyon sanatıyla hitabet sanatının ortak paydaları çerçevesinde "Etkili ve Etkileyici" konuşmanın bir bütünün parçaları olduğunu vurgulamaya çalıştık. Diksiyon ve güzel konuşma sanatı sadece kelimelere bağlı değildir. Beden dili ve hitabet ile bir bütündür. Unutmamalıyız ki, bazen söz susar ve beden hareketlerimizle konuşuruz. Mimiklerimiz söylenmesi gerekeni söyler. Gözlerimiz en anlatılaması güç mesajı bir anda karşımızdakine iletir. Kelimeleri hiç kullanmasak da beden dilini okumasını bilen biri, bizim bütün ruhsal durumumuzu ve içimizde olup bitenleri hemen anlayabilir. 29 harften oluşan bir alfabenin aksine beden dili binlerce hareket, mimik ve davranıştan oluşur. Günlük hayatımızda belki 200-300 kelime ile konuşuyoruz ama ses tonumuzla ve beden dilimizde kullandığımız hareketlerin sayısı binlerle ölçülebilir. O yüzden artık karşımızdakinin beden dilini okumak kadar kendi beden dilimizi çözmek de çok önemlidir. Karşımızdakini etkilemek, sözümüzü muhatabımıza en etkili bir şekilde ulaştırmak için hem sözün büyüsünden hem de bedenimizin gücünden faydalanmamız gerekiyor. Bu kitapla etkili konuşma sanatıyla birlikte diğer unsurları da kullanarak insanları etkilemenin şifrelerini çözeceksiniz.

Benzer Kitaplar