Devrimci Romantizm, birbirleriyle iç içe geçen -aşağı yukarı iki yüzyıllık- kültürel ve siyasal yıkıcılık geleneklerini sorgulamaktadır. Sanatçıların, düşünürlerin ve devrimcilerin yazılarından oluşan bu zengin seçkide geçmişin atılımları yeniden hatırlatılıyor, bugünün ve yarının mücadeleleri yararına yeniden değerlendiriliyor. Kitap boyunca Novalis’in, Friedrich Hölderlin’in ve Friedrich Schelegel’in radikal duyarlılıkları ve Percy Bysshe Shelley’in, John Keats’in, Lord Byron’un ve William Blake’in son derece muhalif şiirleri üzerine yeni bir ışık tutuluyor. Jules Michelet’in toplumsal romantizmi, hayali, neredeyse yarı-dinsel genişliğinden dolayı övülüyor. Paris Komünü ise Karl Marx, Jules Valès ve Arthur Rimbaud tarafından tasvir ediliyor. Keza Marx’ın komünal topluluklar üzerine düşünceleri irdeleniyor, Fourier’nin ütopik topluluk projeleri üzerinde duruluyor. Alman dışavurumculuğunun ve anarşizmin bütünüyle unutulmuş serüvenleri yeniden hatırlatılıyor. Walter Benjamin’in ve Herbert Marcuse’un romantik bakış açıları, toplumsal düzeni mutlak yadsımaları kapsamı içine yerleştiriliyor, Ernst Bloch’un Mesihçi sosyalist romantizmi irdeleniyor. Romantizmin sağa sola dolanan kuyruğu olan gerçeküstücülük, bir isyana katalizörlük yaptığı Haiti’ye kadar izleniyor ve yirminci yüzyılın sonunda Guy Debord ve Sitüasyonist Enternasyonal romantik projenin tutkulu geri dönüşü olarak değerlendiriliyor.

Benzer Kitaplar