Devrim! Eski zamanlarda kalmış bir sözcük diriliyor... Nerden geliyor bu inat, diye sorulacaktır. Günümüzün koşullarında, bu sözcüğün öne çıkarılması ciddiye alınmayacaktır. Bir hafifliğe, bir hastalığa, hatta bir züppeliğe bağlanacaktır. Değil mi ki artık, devrim kavramı, siyasi düşünce tarihinin ve kısacası siyasi tarihin, ancak akademik çalışmalara neden olacak bir konusu durumuna gelmiştir! Ya da sorumsuz grupçukların öne sürdükleri demode bir slogandır! Denilecektir ki: devrim yerine, otonomi mücadelesi, demokrasi mücadelesi, ekoloji mücadelesi, anti-küreselci mücadele vs. denilseydi, o zaman çok daha ciddi olurdu! Nerden çıktı bu devrim sözcüğü?...