Altın Tüylü Ak Köpek, vedalaşarak, hiç zaman yitirmeden Haan Hıs’ın eriyip girdiği delikten yerin altına yıldırım hızıyla iniverdi. Arkasından ulu yel esti, ulu kasırga oynadı. Ağır çile gören alp yiğitlerin kalın vücutları tükenmiş, katı kemikleri kalmıştı yalnızca. Kızıl kasları erimiş, sivri kemikleri kalmıştı vücutlarında. Güçten düşerek yelden, tandan etkilenerek kara toprağa düşecek hale gelmişlerdi. Üçgen çıplak oğlan, dokuz başlı kayanın içindeki alp yiğitlerin arı canlarını bitirip, alp kişi Huban Arığ’ın önüne yeniden dikiliverdi. Huban Arığ onu üçgen kistike dönüştürerek sağ cebine koydu. Ardından etrafta yığılan yerli halka döndü: Ey halk! Geldiğiniz yere geri dönün. Yanınızda da kendinize ait malınızı ayırıp götürün dedi.

Benzer Kitaplar