Hasan Cemal bir gün bir çığlık duydu. Kürdistan dağlarından yankılanan genç bir kadın sesi berxwedan jiyane diyordu; yaşamak direnmektir! O çığlığı unutmadı Hasan Cemal, sesin sahibinin peşine düştü. Son nefesini çoktan o dağlara üflemiş olan genç kadını bulamadı ama onun ailesini, arkadaşlarını, yoldaşlarını ve kelimelerini buldu. O genç kadının adı Delila; kendi deyişiyle şarkı söyleyen bir gerilla. Bugün kürtlerin Sezen Aksu'su diye tarif ediyorlar Delila'yı. Onun dağlarda kaydettiği şarkılarını dağlarda ve şehirlerde dinleyip söylüyorlar hala. O sesin hikayesini bilen ise pek az. Hasan Cemal, Delila'nın ya da Silvanlı Şenay'ın dağa çıkmadan önceki hayatını, en yakınlarıyla; konuşarak öğrendi ve yazdı. Delila'nın dağdaki günlerinin hikayesini ise, hasan cemalin gazeteci merakı ve inadı sayesinde kendi kelimelerinden öğrenebiliyoruz. Şenay'ın ailesinin korumak için saklayıp, Yerini unuttuğu dağ günlükleri hasan cemal eliyle yeniden nefes alıyor; bir gerillanın yaşadıklarını, hissettiklerini kendi iç sesinden duyabiliyoruz. Bu günlüklerde bazen çocuksu denecek kadar saf, bazen tereddütlü, bazen oyunbaz, bazen öfkeli, Bazen neşeli gencecik bir kadın konuşuyor. Delila'nın günlükleri, bir gerillanın iç konuşmalarını Türkiye'de ilk kez okura ulaştırıyor. Hasan Cemal'in aradan çekilip bizi delila'yla başbaşa bıraktığı bu kitap, savaşın en yalın ve en vahşi gerçeğini de hatırlatıyor yeniden. En çok çocuklar öldü bu savaşta.

Benzer Kitaplar