Uzaktakinin ya da en yakındakinin merakla daldığımız nehirlerinden çıkmamak, çıkamamak; başkasının evrenine saplanıp kalmak sadece şiirde değil hayatın her alanında kendimizi tekrarlamaya yol açıyor. Tekrar, öfkeyi ve en önemlisi neşeyi bile mekanikleştirir. Ve içtenliğin bittiği ve dolayısıyla isyan etmekle boyun eğmenin, isyan edenle boyun eğenin aynı kalıba girdiği karanlık yer işte burası! Burada her şey birbirinin benzeri! A. Galip ne geleneğe ne de bize “yeni” diye sunulan uzaktakinin diline, düşünsel evrenine saplanmamayı başararak Ol’uşuna özgünlük katabilen ender şairlerimizden. Öfkesinde de isyanında da bilindik imajlardan arınmış bir özgünlük var. Neşe, yani ruhumuzdan arındırılmak istenen yaşamın en derin şarkısı “buradayım” diye bağırıyor en acı şiirinde bile. İşte her şeyin birbirinden ayırt edilebildiği o aydınlık yer burası!