Aslında değişim, değişmezdir. Değişim kaçınılmazdır. Değişim süreklidir. Değişim evrimseldir. Değişim, insan tasarımı ve planlaması olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkan ve gelişen bir evrimsel süreçtir. Değişim, aynı zamanda bir devrimdir; taşları yerinden oynatmaktır; yıkıp, yeniden inşa etmektir. Değişim, ilerlemektir, daha iyiye gitmektir. Her reform bir değişimdir ama her reform ileriye gitmek değildir. Reform, bazen deformdur; bir şeyleri yapmak ama yaparak bozmak ve tahrip etmektir. Vizyon olmadan yapılan bir reform kaçınılmaz olarak deformasyon ve bozulma demektir. Vizyona, misyona, strateji ve doğru aksiyon planlarına dayalı bir değişim, doğru yolda ilerlemek demektir. Değişim sanıldığı kadar kolay olmayan bir süreçtir. Değişimin önündeki en büyük engel statükodur. Mevcut kurulu düzen, yani statüko, iktidar hegemonyası için mücadele eder ve değişimi kendi çıkarlarına göre yönetir ve yönlendirir. İktidarda kalmak uğruna kuralları ve kurumları tahrip eder ve yozlaştırır. Bu kitapta değişim trendleri ve değişim dinamikleri; mevcut değişim trendleri karşısında devletin değişen rolü; değişime engel olan aktörler ve faktörlerin ayrıntılı bir tahlili yapılmaktadır.