“Kucağında taşıdığı aç çocuğu yaşatmak için sarhoşların arkasından koşan kadınları; ve karnında taşıdığı günahsız çocuğu öldürmek için hekimlerin cebine beyaz alevli inci salkımları koyan kadınları gördü. Kardan ve rüzgârdan koruyan bir dükkân kepengi altında, başını bir köpeğin sırtına dayayarak uyuyanları ve güzel ısınmış odalarda, Çin ipeği örtülü yataklarda, nikriz ağrılarıyla kıvranarak uyuyamayanları gördü. Aptalların tahakkümüne, günahsızların cezalanmasına; faziletin susmasına ve ihtirasların gürültüsüne, hikmet ehlinin tahrik edildiğine ve nadanların alkışlandığına şahit oldu.” DEĞİRMEN, Sabahattin Ali’nin ilk öykülerini içerir. Çoğu masalımsı bir dille yazılmıştır. Edebiyatımızda bireysel idealizmden toplumsal gerçekçiliğe geçişin müjdesini veren, yazarın eşine az rastlanır o kendine özgü üslubunun ilk tohumlarını attığı ve daha sonraki yapıtlarında da bunun meyvelerini topladığımız nadide bir eserdir.