Otuzuma varmadan önce köklü sorularıma cevap arıyordum. Hayatım serüven dolu bir hal almıştı. Kimi zaman Afrika’nın ıssız savanlarına yol aldım, kimi zaman İran’ın tehlikeli çöllerinde kayboldum, Amerika’ya, okyanus ötesine seyahat ettim, Avrupa şehirlerini arşınladım, Alp Dağları’nda sağanak yağmura yakalandım... Yer altında bilinmeyen mağaralar keşfettim, iç sesimi dinledim. Dağlarda kaldım, hayatın ve varoluşun anlamını düşündüm. Anadolu’nun ıssız topraklarında Ceyda ile beraber yüzlerce kilometre yürüdüm, kendimi bir adım daha tanımak için seraplara savruldum.