“Başbuğ’un bıraktığı kutlu sancağı; dava adamlığının, davaya adanmışlığının ilk yıllarından beri Bilge Kağan misali yemeyip yediren, içmeyip içiren, giymeyip giydiren Devlet Bahçeli devraldı.Gece uyumadı, gündüz oturmadı, Ülküdaşlarını ve milletini tehlikelerden korumak için çırpındı. Önüne düştüğü camiayı her kaos ve sarsıntıda Tanrı’nın izniyle bir İlteber misali derleyip toparladı. Ulu ağacın dalları; Ardahan’dan Edirne’ye, oradan bütün Türk dünyasına uzandı. Milleti kucaklayan, gölgesinde cem eden bir koca çınar oldu. Milliyetçi-Ülkücü camiayı, bilgeliğin sakin gölgesinde topladı. Geminin dümenini siyasetin engin denizlerine kırdı. Devlet Bahçeli; parti tabanındaki unvanıyla Türkmen Beyi, MHP gemisinin dalgalı sulara sürüklenmesine izin vermedi.