“Birisi Josef K.’ya iftira etmiş olmalıydı, çünkü herhangi kötü bir şey yapmamış olmasına karşın bir sabah onu tutukladılar.” Kafka’nın başyapıtı olarak kabul edilen Dava dünya edebiyatında en çok sözü edilen eserlerden biridir. Kafka’nın yarattığı Kafkaesk dünyaya özgü bir karakter olan Josef K., bilmecemsi bir olay olan tutuklanmasının üstesinden gelmek ve onu aydınlığa kavuşturmak için çaba harcar. Yazarın, okuru zanlının öğrendikleriyle sınırlı tutması, doğruların açığa çıkması için sabırsızlandırarak, esere sürükleyicilik kazandırır. Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1914’te yazılan romanın günümüzde hâlâ etkili olmasının ve güncelliğini korumasının en önemli nedeni totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerdeki durumlarla ilişkilendirilebiliyor olmasıdır. İnsanlık dışı ölçüsüz bürokrasi, diktatörlük, modern kitle toplumunda bireyin kimliğini yitirişi, kişinin modern devletlerde yasalarla özgürlüğünü kaybedişi, ayrıca keyfi yönetim, devletin terörist önlemleri… Kafka’nın davasının akıl almazlığı, demokrasinin, insan haklarının ve hukuk devletinin olmadığı ya da zayıf olduğu ülkelerde yaşananlarla özdeşleşmesi bakımından güçlü bir eleştiridir.