Åsa Lind’in Kumkurdu serisinin üçüncü kitabında Zackarina yine meraklı ve biraz haşarı, Kumkurdu yine altın parıltılı ve eşsiz. Deniz kenarındaki evde Zackarina yine küçük maceralar yaşıyor: Kaybettiği sevgili köpeğini arıyor, saatle boğuşuyor, bisiklet hırsızlarının peşine düşüyor, evden kaçıyor, gece yatısına gidiyor, elma topluyor ve büyüyor. Kumkurdu da her zaman olduğu gibi yanı başında. Zackarina büyük köknar ağacının arkasında kaybolduğunda, Kumkurdu denize koştu ve yeniden su sıçratmaya başladı. Su cup ve şıp dedi. Damlalar güneşin altında elmaslar gibi parladı. Ve Kumkurdu su sıçrattı... Gücü yettiği kadar, bütün çevresine. Çocuklara oyuncak sıçrattı, hastalara şifa. Akılsızlara akıl sıçrattı, karanlığa ışık... Çaresizlere çare sıçrattı, umutsuzlara umut. Sakin geceler sıçrattı ve tok mideler. Uzun oyunlar sıçrattı ve mutlu günler...