Cumhuriyet döneminde girişilen Türkleştirme ve sekülerleştirme politikalarına dayanan yeni kimlik inşası, devletin ideolojik ve baskı aygıtları aracılığıyla gerçekleştirildi. Cumhuriyet devletinin bu amaçla en fazla mesai harcadığı yerlerin başında Kürt coğrafyası geliyordu. Ercan Çağlayan, bu kitapta, Diyarbakır'ın ''kuvvetli bir Türklük merkezi'' haline getirilmesi için hazırlanan raporları, oluşturulan kurumları, alınan önlemleri ve bunları tamamlayan güdümlü siyasal temsil ve katılım yöntemlerini inceliyor. Bir yandan Diyarbakır'ın etnik yapısını değiştirmek amacıyla iskan ve zorunlu göç politikaları yürüten erken Cumhuriyet yönetimi, diğer yandan Türk Ocağı, Halkevi, Halkodası gibi kurumlarla, umumi müfettişlik, karakol, demiryolu ve zorunlu eğitimle, rejimin bölgede güçlendirilmesi için önemli bir çaba sarf etti. Ercan Çağlayan, tek parti dönemi boyunca yürütülen te’dip (terbiye etmek), tenkil (sürmek), temsil (asimile etmek) ve temdin (uygarlaştırma) misyonlarının hayata geçirilişini incelerken, geçmişe ait izlerin silinmesini hedefleyen asrîleştirme projesiyle bu politikalar arasındaki yakın ilişkiyi gözler önüne seriyor.