Arif Nihat Asya, 1943’te Diyarbakır’da yedek subay olarak görev yaparken Ziya Gökalp hakkında bir konferans verileceğini duymuştu. Konuşacak kişi Gökalp’in kardeşi Mehmet Nihat Bey’di. Ancak Arif Nihat Asya o konferansa gitmedi. Yavuz Bülent Bakiler yıllar sonra ona bu konferansa niçin gitmediğini sorduğunda Arif Nihat Asya, benim bu kitabı yazmama sebep olan şu cevabı verdi: “Gitseydim adam kalkıp bana Ziya Gökalp’in hayatını ve fikirlerini anlatacaktı… Bunlar benim bildiğim, yıllardan beri edebiyat derslerinde anlattığım şeylerdi. Ben o konferansa gittim mi Ziya Gökalp’i çeşitli yönleriyle dinlemek isterdim. Kitapların yazmadığı hususları bilmek isterdim. Mesela ben Ziya Gökalp’in nasıl oturduğunu merak ediyorum. Ziya Bey nasıl otururdu? Bağdaş mı kurardı, diz üstü mü otururdu, ayağının birini altına alıp ötekisini göğsüne doğru mu çekerdi? Nasıl giyinirdi? Nasıl konuşurdu? Nasıl gülerdi? Ağlamasını bilir miydi, ağlamasını? Nasıl yazardı? Nasıl okurdu? Ve azizim kahveyi nasıl içerdi kahveyi? Sade mi içerdi, şekerli mi az şekerli mi? Bunlar benim için çok önemli, çok önemli. Ben Ziya Bey’i çeşitli özellikleriyle bilmek, dinlemek isterim.”