Türkiye’de düşünce, edebiyat ve siyasetle irtibatlı, hatta bazı araştırmacılara göre göbektenbağlı şekilde gelişmiştir. Bu durum düşünce anlamında ortaya konulan performansın elealınmasında da aşil topuğunu oluşturmaktadır. Edebiyat ve siyasetle temas bir yandanTürkiye’de düşüncenin olmadığı gibi tamamen yok saymayı getiren bir noktaya varmaktadiğer taraftan kişilerin siyasal pozisyon alışları üzerinden bir sahiplenme-düşmanlaştırmaretoriği üzerinden değerlendirmeyi tahkim etmektedir. Türkiye’de özellikle akademyanınkitle halinde fikir değiştirebilmesinin arkasında da meseleyi bu iki çöküntü alanının dışına çıkarak değerlendirme genişliğini gösterememiş olmaları bulunmaktadır. Hülasa, mesele bukitapta da düşüncesi ele alınan bir şairin dizesinde olduğu gibi “insanlar hangi dünyaya kulakkesilmişse diğerine sağır” vaziyetinin ötesine geçememektedir. Elinizdeki kitap Türkiye’de düşünce kamusunun içine düştüğü bu fasit daireyi kırmak için atılmış cesur bir adım. Türkiye’de farklı çevrelerden çok sayıda aydının ele alındığı bu çalışmagenel okuyucu kitlesine hitap edecek şekilde hazırlanmıştır. Özellikle lisans öğrencileri içinbaşvuru kaynağı niteliğinde olacak bu çalışma alanda büyük bir eksikliği de doldurmayıamaçlamaktadır.