İspanya Devrimi’nin ortasında uyumsuz bir aşkın öyküsü Costa Brava’da, 1936’da Barselona’da gerçekleştirilmesi planlanan Halk Olimpiyatları’na giden Helen’in gözünden devrimin, anarşistlerin, komünistlerin, enternasyonalizmin ve bütün bu karmaşanın içinde filizlenen güçlü bir aşkın romanıdır. İspanya’da savaşla karşılaşan Helen, aynı zamanda hiç ummayacağı birine aşık olur. Cinsellik konusunda açık ve dürüst yaklaşımıyla Muriel Rukeyser, Costa Brava’da, bir kadının gözünden çok sayıda olimpiyat sporcusunun iç savaşın bombalarının düşmeye başladığı günlerin Barselonası’nda devrimle buluşmalarını ve Helen’in deyimiyle kendilerini bulmalarını anlatıyor... “Costa Brava, öncelikle bir deliler treni komedisi; ardından Hemingway’i kıskandıracak anilikte gelişen kültürler arası bir aşk hikayesi. Tutkulu ve hırslı genç Rukeyser, İspanya’da şahit olduğu her şeyi kaydetmek istemiş.” - The New York Times “Muriel Rukeyser, İspanya’dan inandığını söylemeye başladığı yer olarak söz ediyordu. O sırada, Hemingway ve Orwell’in erkek-merkezli kan ve cesaret romanları tüketiliyor, bir kadının, arka planında savaşın olduğu, cinsellik konusunda açık, cinsiyet konusunda dürüst ve politik olarak radikal anlatısı kaçınılmaz biçimde göz ardı ediliyordu. İspanya, Rukeyser’i ve kahramanı Helen’ı değiştirmişti. Bu roman okuru değiştirecek. Olağanüstü bir armağan!” - Margaret Randall, “Sandino’nun Kızları” ve “Küba’da Kadınlar”ın yazarı Muriel Rukeyser, 1936 yılında, 23 yaşındayken İspanya Devrimi’nin ilk günlerine şahit olmak ve Nazi Almanyası’nın Berlin’de düzenlediği Olimpiyatlar’a alternatif olarak düzenlenen Halk Olimpiyatları’na katılmak için Barselona’ya gitti ve yaşadıklarını bir otobiyografik roman olarak kaleme aldı. O sırada yayıncıların reddettiği bu roman, yıllar sonra Rukeyser’in arşivinde keşfedildi ve ilk kez 2013 yılında yayımlandı.