Çocuğun en iyi bildiği dil aracılığıyla çocukla ilişki kurmak, başka hiçbir yöntemle ulaşılamayacak kapılar açacaktır. Çocuğun oyununa saygıyla yaklaşıldığında; kırık bir oyuncak parçasının, uzun bir suskunluğun, bir anlık bakışın ya da duraklayışın nasıl anlamlı anlatımlara dönüştüğü görülür. Ünlü ressam Miro, eserlerinin çocuk resmine benzediği yönünde eleştiri yapan bir kişiye bunu yapabilmek için yıllarını verdiğini söyler. Çocukla oyun terapi yapmak için de bu alanda çalışacak kişilerin; gelişim dönem özellikleri, çocukluk çağı ruhsal sorunları, sağaltım ilkeleri ve yaklaşımları, etik ilkeler konusunda bilgi ve deneyiminin olması gerekmektedir. Oyun terapi; çocuğun olanak sağlandığında kendini gerçekleştirecek gücünün olduğuna, sezgi zenginliğine, seçim özgürlüğüne saygıyla gelişir. Oyun, iyileştirici gücüyle yaşamın tüm evrelerinde ve koşullarında yol arkadaşımız olmalıdır.