Okul öncesi dönemde etkili bir eğitim-öğretim sürecinden bahsedebilmek için her şeyden önce çocuklara sunduğumuz eğitim ortamlarının kalitesinden söz etmemiz gerekmektedir. Bu doğrultuda yapılandırmacıçocuk merkezli yaklaşımlar temel alınarak 2013 yılında hazırlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Programında eğitsel açıdan bazı değişiklikler yapılmış ve uygulamaya konmuştur. Ancak bu değişiklikler olurken eğitim-öğretimin gerçekleştiği temel mekânlar olan okul öncesi eğitim kurumları bu değişimlere ne kadar uyum sağlayabilmiştir? Uzmanlar olarak aslında eğitsel açıdan yapılan bu değişimlerin öğrenme ortamlarına yeterince yansımadığını gözlemlemekteyiz. Yapılan yansımaların pek çoğu ise şekilsel yansımalardan öteye geçememektedir. Sınıflarda yapılan birkaç fiziksel değişim dışında “öğretmen merkezli” eğitimin hala devam ettiğini ve çocuklara sunulan öğrenme ortamlarının “çocuk merkezli” olmaktan çok uzak olduğunu söyleyebiliriz. O zaman eğitimciler olarak kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: Mimarlar geleceğin okullarını tasarlarken bir öğrenme tasarımcısı olarak biz öğretmenler çocuklara özgürce oynayabilecekleri,oynarken keşfedebileceklerieğitim ortamları tasarlayabiliyor muyuz? İşte kitabın yazılma serüveni bu sorunun cevabını bulmak amacıyla başladı. Uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olan bu kitapta kelimelerin, cümlelerin yetersiz kaldığı noktalarda okurlara ışık tutmak ve yol göstermek amacı ile pek çok fotoğraf eklenerek kitap zenginleştirildi ve nihayet siz okurlara sunuldu. Bu kitabın okurları olan siz mimarlar, okul yöneticileri, öğretmenler, öğretmen adayları ve kendi çocuklarının öğretmenleri olan anne babalar, bu zevkli okul yolculuğunda bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize çok teşekkür ederiz. Umarım sizler de kitabı okurken bu sorunun cevabını bizlerle birlikte zevkle keşfedebilirsiniz.