Kimse ondan böyle bir us beklemiyordu. Kimse ondan böylesine güç beklemiyordu. Çünkü çocuktu. Kimse ondan böylesine öç duygusu beklemiyordu. Kanı öç diye vuruyor, yüreği öç diye atıyordu. Onun yüreğinde, ulu ulu atası Mete Tanhu’nun düşleri yatıyordu. “Kimse kalmayacak geride. Hatta bir tek hayvan bile. Biz buraları boş olarak bıraktık. Boş olarak geri alırız. Bir tek dikili taş kalmayacak. Alın, yıkın, yakın!” “Buyruk, Ulu Tanhu’nun!” İnandılar Hun erleri. Çocuk Tanhu’yu sevdiler. Onlar gibi düşünüyordu. Onlar gibi anlıyor, konuşuyordu. Onlar gibi yapmak istiyordu. Onlar gibiydi. Onlardı.