“Sanırım karikatür de şiir gibi zekâyı gerektiriyor. Derin duyguları gerektiriyor. Kederi, gülümsemenin ardına gizlemeyi... Kaygılar içinde bir karşı duruşu ve hayata dair bilgece algıyı gerektiriyor. Farklı bir bakışı ve de mahareti... Deniz belki, senin kimliğinin yansıması ve kendini ifade etmenin üslubu olarak tam orada. Fırtınasıyla, çırpıntısıyla, dinginliğiyle. Çin denizine kadar gittin ama biz aklındaki o uçsuz bucaksız okyanusu ve hayalgücünü sevdik. Ve birlikte paylaştığımız rüzgârları. Senin çizgilerin biraz da yol arkadaşlığımızın ve yaşadıklarımızın seyir defteri gibi. Hüzünlerimizin, sevinçlerimizin, heveslerimizin, aşklarımızın, kaçaklıklarımızın, tartışmalarımızın, büyümemizin, saçmalıklarımızın, halimizin, Türkiye’nin anı notları...” (Tanıtım Bülteninden)