Ağavni olduğu yerde donup kaldı. Dipsiz kuyuların en dibinde gibi hissediyordu kendini. Kör ve sağır olmuştu. Yaşıyor muydu, ölmüş müydü, haberi yoktu. Ağlamadı, kendini yerden yere vuramadı, haykırmadı. Saçını başını yolmadı, dövünmedi, ağıt yakmadı. Ayakta, öylece durdu. Boş gözlerle, ifadesiz bir yüzle, ağır ağır sallanarak durdu.