Çığ’ın ilk sayfalarından birinde eğitimci yazar Ahmet Özdemir, yurdun doğusundaki ilk öğretmenlik serüvenine giderken şöyle diyor: “Hayatımın kilometre taşlarından biriydi Şırnak. Hatay’daki üniversite hayatım sona ermiş ve sıra meslek hayatıma gelmişti. Aslında herkesin beklediği mutlu sona ulaşmak üzereydim içimde tarifi imkansız duygular. Evet, nihayet öğretmen olmuştum ve tayinim Şırnak’a çıkmıştı. Gitmeliydim… Şırnak’da güzel ülkemin güzel bir şehriydi nasıl olsa…”Ve Şırnak’ın Görmeç köyü’nde başlayan bu serüvende karşılaştığı “Anadolu’dan insan manzaraları”nı Çığ’da anlatıyor; Bir yoksulluk, bir eğitim, bir ölüm, bir doğa afeti, bir insan sevgisi ve öz verisi… Ülke hala ayakta duruyorsa, ülküsünü yaşamının amacı yapan yurtsever askerlerin, öğretmenlerin sayesinde duruyor. Çığ,işte bu özverili yurtseverlerden birkaçının öyküsü…Etkileyici, duygulandırıcı, öğretici, usta bir dille… “Neden sonra yazmaya karar verdiğimin cevabı ise…Yıllar önce Görmeç’in üzerine örtülen beyaz örtüyü ilk defa açıp, altında nelerin yitip gittiği ve nelerin saklı kaldığını merak edişimde gizlidir”