Bu kitapta 11. yüzyılda Orta Asya bozkırlarından havalanan çift başlı kartalın; Selçukluların, uçsuz bucaksız topraklarda iki asırdan daha uzun bir ömürle kanat çırpışının hikâyesini bulacaksın… Ne talih ki bugün elimizde Selçuklulara dair, her biri saygın tarihçilerce kaleme alınmış pek çok eser var. Hal böyle iken bu eserlerin biraz da akademik üsluplarının etkisiyle geniş halk kitlelerine özellikle de gençlerimize ulaşabildiğini söylemek güç. Bu noktada Selçukluların hikayesini gerçeklerden kopmadan ama okuyanı da sıkmadan aktarabilecek çalışmalara ihtiyaç duyulduğu ortada. Bu kitap işte böyle bir ihtiyacın olduğu düşüncesinden hareketle kaleme alındı. Göz alabildiğine geniş bir coğrafyada, nice milletlere egemen olmuş bir devletin iki asra yaklaşan heyecan verici hikâyesini bu kitaba sığdırmak kolay değil ebette. Aslında bu kitabın yazarları böyle bir iddiada da bulunmuyorlar. Sadece sana “Kimmiş bu Selçuklular, nereden gelmiş ve neler yapmışlar?” sorularını sordurmak ve bu sorularına cevaplar sunmak niyetindeler. Unutma ki sorular çoğu zaman cevaplar kadar önemlidir. Hayranlık ile nefret, siyah ile beyaz arasında savrulup duran bakış açılarını beslemek değil ki amaç; sadece geçmişte olup biteni anlamaya çalışmak. Hakikat aslında çoğu zaman grinin tonlarında saklı. Kolay okuyasın, okurken sıkılmayasın diye düşünüldü. Hâsılı dememiz o ki tarihin koridorlarında gezinmek için sende bir parça merak uyandırabilirse eğer bu kitap, yazarlar kendilerini amaçlarına ulaşmış sayacak ve sevinecekler.

Benzer Kitaplar