Subay araştırmacıya, "Olağanüstü güzel bir alet bu," dedi ve pek de yabancısı olmadığı makineye hayranlık ifade eden gözlerle baktı. Komutan araştırmacıyı emirlere ve üstlerine itaat etmeyen ve idama mahkûm edilen bir askerin idam edilişine tanık olması için davet etmiş, o da nezaketen bu daveti kabul etmişti. Kolonide idam olayını merak eden insan hemen hemen hiç yok gibiydi. Etrafı yalçın kayalıklarla çevrili küçük, kumlu vadide subay, araştırmacı, aptal görünüşlü, dağınık saçlı, koca ağızlı bir yaratık olan idam mahkûmu asker ve onun el ve ayak bileklerine ve boynuna bağlanmış zincirlerin ucundaki kalın zinciri tutan bir askerden başka hiç kimse yoktu. Mahkûm o kadar itaatkar görünüyordu ki, sanki serbest bırakılıp etraftaki tepelere tırmanacak ve ıslık çalındığında, idam edilmek üzere oraya dönecek uysal bir köpek gibi görünüyordu.