Derbeder Bey on yıldır bir çağrı merkezinde çalışmaktadır. Mesai boyunca, her çağrıyı cevaplamaktadır. Her günü, bu şekilde tükenmektedir. Konuşmaktan dili bir yılanınki gibi uzamış ve çatallanmıştır. Müşterileri dinlemekten kulakları, fil kulağı kadar olmuştur. Başarılı kariyeri kafasını değiştirmekte fakat hayatı hiç değişmemektedir. Çünkü cevapsız bırakmaması gereken tek çağrıyı işitmemekte, ruhundan habersiz yaşamaktadır. Derbeder Bey terfi edeceği günün sabahında kulaklarından birini kaybeder. Evin altını üstüne getirir ama kayıp kulağını bulamaz. Uykusunda açılan yeni bir rüya kapısından masal âlemine giriş yaparak kayıp kulağını arar. Bu macera onu kendi gerçeğiyle yüzleştirir. Kaybettiğini ararken, asla kaybetmeyeceği varlığına kavuşur. İki usta kalem, bir solukta okuyacağınız bu masalla yeni çağı selamlıyor ve okurlarına yeni bir pencere açıyor.