Bütün Avrupa'nın barbar dediği bir hükümdar vardı: Cengiz Han. Pek açıktır ki ona Avrupalıların barbar demesi, bütün Avrupa'yı yenmesindendir. Eğer Avrupa Cengiz'i yenseydi bu zaferle iftihar edilecekti ve ondan kuvvetli bir insan ve şanlı bir mağlup olarak bahsedilecekti! Yenilmek acısı Avrupa'yı hala kin içinde tutuyor. O, öyle bir hükümdardı ki, dünya tarihinin bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluğunu kurmuştu. İranlılar ve Araplar manasız bir din gayretiyle Cengiz'e hücum ettiler, büyüklüğünü inkara yeltendiler. Fakat hiçbir tarihçi, onu tarihten dışarı atamadı. Çünkü o, bizzat bir tarihti. Sevenler de sevmeyenler de o tarihi okumak ve tanımak mecburiyetindedir. Keşke Cengizler, bir değil birkaç olsaydı ve Avrupa birkaç kere daha yenilseydi, taraflı tarihçiler de biraz daha kızıp köpürseydi! Çünkü o gibilerin çoğalmasıyla Türk tarihinin o ezeli ihtişamı, üç-beş misli genişlerdi ve dünyaya çok yükseklerden bakan Türk, bir hayli irtifa daha kazanmış olurdu! En doğru hüküm budur. Türk kuvvetine, Türk dehasına yaslayarak yükselen Cengiz, aynı kuvveti ve dehayı bütün dünyaya tanıtan büyük rehberlerden biridir. O, Türk birliği kurmak için dünyayı alt üst etti ve yeryüzünde en yüksek, en kudretli millet olmak hakkını Türk'e verdi. Bu şerefe hangi cihangir imrenmez? Avrupa varsın kinini sayıklasın!