Evrenin en delişmen ve alaycı ölü kızı Madison Spencer, Chuck Palahniuk'un çoksatar romanı Lanetli'de başladığı öbür dünya macerasını sürdürüyor. Bu kışkırtıcı hikâyeci o romanda nasıl sadece onun hayal edebileceği şaşaalı bir Cehennem'i gözler önüne serdiyse, benzer şekilde bu sefer Cehennem Azabı'yla bize karanlık ve dolambaçlı bir kıyamet günü tasavvuru sunuyor. Lanetli, Madison'ın Şeytan'a meydan okumak için öbür dünyanın korkunç ortamının bir ucundan bir ucuna yaptığı yolculuğunun kroniğiydi. Ne var ki hikâyesi henüz bitmedi. Cehennem Azabı, Öbür Dünya çıkışlı bir dizi elektronik yorumla İyi ile Kötü arasındaki nihai hesaplaşmayı tasvir ediyor. Madison, ters giden bir Cadılar Bayramı âdetinden sonra kendini Araf'ta -daha doğrusu bizim gibi ölümlülerin bildiği adla Dünya'da- kapana kısılmış halde bulur. Arkada bıraktığı dünyanın her ayrıntısını görür ve işitir ama o hâlâ dirilere görünmezdir. İnsanlar sadece onu görmezden gelmekle kalmaz, aynı zamanda düpedüz içinden geçip giderler. İşin iyi tarafı artık fiziksel sınırlamalara tabi değildir: Kapıların ve duvarların içinden geçebilir. İlk uğrak yeri çok zaman önce ölen büyükannesiyle karşılaştığı ebeveyninin lüks çatı katıdır. Bu karşılaşma Madison'ın New York'un kuzeyinde Minnie Nine ve büyükbabası Dede'yle geçirdiği korkunç yaza dair anılarının canlanmasına yol açar. O sırada meydana gelenlerin muhasebesini yaparken o acı gerçekle bir defa daha yüzleşir. Hiç bitmeyen laneti yeni ve uğursuz bir anlam kazanır. Meğer Şeytan baştan beri onu da bulaştıracağı bir amaç gütmektedir: Onun ve ünlü narsist ebeveyni aracılığıyla sonsuza kadar sürüp gidecek bir cehennem azabı çağı tertiplemeyi planlamaktadır. Hem de herkes için.

Benzer Kitaplar