Artık çığırından çıkan seyretme kültürü karşısında duyma ile yeni bir ilişki kurulması gereğinden yola çıkan Joachim E. Berendt, kitabının hedefini başlangıcından bugüne tüm cazı kapsamak olarak koyuyor. Çoğu müzik eleştirmeninin tersine tek bir stil üzerinde yoğunlaşmıyor; bilgisini, sadece bir tür müzikle duygusal ilişkiye girerek geliştirmek yerine duyguyu ve bilgiyi sürekli sınamak, sorgulamak ve yenilemek gerektiğine inanarak ragtime’dan postmodern caza kadar tüm akım ve stilleri, solistleri, grupları ve enstrümanları kronolojik olarak tek tek inceliyor. Önceki dönemlerin armonik cazı kadar günümüzün elektronik müziğine de saygı duyuyor; elektronik tınıların cazdan rhythm-blues’a, rock’tan pop’a tüm müzik stillerini etkilemesini modern insanın duyum ihtiyacının da elektronikleşmesinin göstergesi olarak görüyor ve görüşünün kanıtlarını ...bunun, toplumun bütün katmanlarını, bütün sınıfları kesen bir gelişme olmasında; kenar mahallelerden gettolara, entelektüel dünyanın müzik festivallerine kadar... yayılmasında buluyor. Ayrıca hem incelediği dönemlerin hem de cazın yaratıcısı olan siyahların toplumsal gerçeklerini göz önünde tutarak yapıyor bu incelemeyi. Modern iletişim toplumunda bilgi inanılmaz bir hızla yayılırken ülkeler ve kültürler arasındaki mesafe de giderek azalıyor; müzisyenler sürekli farklı tınılar, melodiler, gürültüler ve seslerle ‘müzikal bilgi bombardımanı’ altında yaşıyorlar. Etkilenmek kaçınılmazdır; hepsini dinliyoruz diyen ünlü bir caz ustasından alıntı yaparak cazı evrensel bir çerçeveye oturtuyor.